Pazar, Mayıs 22

NAPALM KURBANI VİETNAMLI KIZ Nick Ut



Nick Ut1951 yılında Vietnam’da doğmuş. 16 yaşında, Vietnam savaşında ölen abisi Huynh Thanh My gibi Associated  Press foto muhabiri olarak savaşa katılmış.

Vietnam Savaşı denince aklımıza ilk gelen fotoğraflardan birini çeken Nick Ut fotoğrafın hikayesini şöyle anlatıyor:
 8 Haziran 1972 günü, pek çok fotoğraf çekmiştim ve kasabadan ayrılmak üzereydim. Tam o sırada iki uçak gördüm. Her iki uçak da dörder tane napalm bombası attı. Beş dakika sonra yardım çığlıkları atan insanlar koşmaya, kaçmaya başladılar. Kim beni gördüğü anda, Vietnamca, Bana su verin, yanıyorum, kavruluyorum. diye bağırmaya başladı.
Ona biraz su verdim ve yardım edeceğimi söyledim. Arabama alıp yaklaşık 15 kilometre ötedeki hastaneye götürdüm. Hastane ölen ya da ölmek üzere olan Vietnamlılarla, askerlerle doluydu. Kimse çocuklarla ilgilenmiyordu.
Gazeteci olduğumu söyledim. Kim'in ölmesini istemediğimi haykırdım. Ancak o zaman yardım ettiler.

Fotoğrafın kahramanı olan Kim Phuc o tarinte dokuz yaşında idi tedavi için 14 ay hastanede  kalması gerekti. 1994 yılından bu yana UNESCO iyi niyet elçisidir.

Fotoğraf Nick Ut’a Haber fotoğrafı Dalında Pulitzer Ödülü kazandırdı. 

Salı, Mayıs 17

"O AHVAL VE ŞERAİT İÇİNDE BİLE" Mechul Bir Fotoğrafçı






Bazen biz fotoğrafçılar çektiğimiz fotoğrafın arkasında kayboluruz. Çektiğimiz fotoğraf hem bizden daha uzun yaşar ve hem de biz ortadan kaybolduktan sonra da konuşmaya devam eder. Bu gün karşınıza öyle iki fotoğrafla geliyorum. Fotoğrafçısı ne yazık ki belli değil. Bundan yıllarca önce sahaf dostlarımın birinden aldığım bir seri cam negatifin içinden çıkan iki fotoğraf. Onları taradım ve birkaç yerde de kullandım.

Bakar bakmaz anlamları hemen anlaşılan görsel tarih belgeleri.
1920 li yıllar. Büyük ihtimalle cumhuriyet henüz kurulmamış. Ankara’da ilk Türkiye Büyük Millet Meclisinin yani Ziraat Mektebinin önü. Belli ki bayraklar bile elde yapılmış. Muhtemelen daha ortada Türkiye Cumhuriyeti yok. Ama ülkelerini düşman işgalinden kurtarmak için toplanan insanlar o günlerde bile tarımı makineleştirmek çabası içindeler. “O ahval ve şerait içinde bile”. İkinci fotoğrafta gördüğünüz bekli de ülkemize gelen ilk traktör.

Fotoğraflarda Mustafa Kemal Paşa doğrudan görünmüyor, ama biz lafzıyla ve ruhuyla orada olduğunu biliyoruz. Meclisi toplayan, belki de traktörü de oraya getiren onun azmi ve iradesi.

Son olarak fotoğraftaki insanlara dikkatle bakmanızı istiyorum. Cumhuriyeti kurduğumuz zaman ki insanlarımızı görüyorsunuz onlarda, ne kadar uzun bir yol katettiğimizi, ne zorlukların içinden çıkıp geldiğimizi.

Pazar, Mayıs 15

FOTOĞRAFIN YAŞAYAN EFSANELERİNDEN BİRİ Sebastiao Salgado

"workers" albümünden

Kimsenin fotoğraflarımdaki ışığı veya renklerin paletini takdir etmesini istemiyorum. Fotoğraflarımın insanları tartışmaların içine sürüklemesini, ses getirmesini ve insanları bilgilendirmesini istiyorum
1944 yılında Brezilya’da doğan Sebastiao Salgado fotoğrafçı olarak amacını bu sözlerle açıklıyor. Fotoğrafa 30 yaşında başlamış ve çoğunlukla uzun soluklu projeler üzerinde çalışmış. 1974-1977 yılları arasında Latin Amerika’yı gezerek “Öteki Amerikalılar”ı, 1980 li yıllarda Fransız Sınır Tanımayan Doktorlar  Örgütü ile kuraklık çeken Afrika’nın  Sahel bölgesini, 1986-1992 yılları arasında 26 ülke dolaşarak “işçiler”i (workers), 1997 yılında Brezilya’da topraksız köylüleri fotoğrafladığı “yurtsuzların mücadelesi”ni, altı yılda 41 ülke gezerek hazırladığı “göçmenler”i, ve 2013 yılında tamamladığı “genesis” adlı çalışmasını bu projeler arasında sayabiliriz. Bu projelerin her biri kitap haline getirilmiştir.

Amazon yağmur ormanlarında kesilen ağaçların yerine beş milyondan fazla ağaç dikmiştir.

Kendisine ülkesinin cumhurbaşkanlığı teklif edildiğinde “politikacı olursam yalan söylemeyi öğrenirim” diyerek reddetmiştir.
  

Çarşamba, Mayıs 11

LZ 129 HINDENBURG'UN SONU Sam Shere



LZ 129 Hindenburg adlı balonun patlama anını fotoğraflamış olan Sam Shere 1904 yılında Belarus’ta doğdu. Ailesi ile beraber Amerika Birleşik Devletlerine göç etti. İlk işi Pathe News şirketinin kameremanları için günde 1 dolar ve öğle yemeği karşılığında tripot taşıyıcılığı idi.  Bu iş onun fotoğrafçı olmaya karar vermesini sağladı. Sattığı ilk fotoğrafı kar fırtınasında Broklyn köprüsünden Manhattan’a doğru yürüyen bir kızın fotoğrafı idi. Bunun için  “The New York Illustrated Daily News” tan 7 dolar almıştı.
1926 yılında Leviathan  yolcu gemisinin fotoğrafçısı oldu bu gemi ile Atlantik Okyanusunu 126 defa geçti. 2. Dünya Savaşı sırasında Life dergisinin fotoğrafçılığını yaptı.

LZ 129 Hindenburg zamanının en büyük uçan makinesi ve Nazi Almanya’sının gururu idi. 6 Mayıs 1937 günü saat 19:00 sıralarında yere inmek üzere iken önce bir ıslık sesi çıktı, ardından alevler yükseldi. Hidrojenle dolu balon alev topuna dönüştü. Bu felaketle 20. Yüzyılın ilk yarısında büyük ümitler bağlanan zeplin taşımacılığı son buldu. Bu gün hala patlamanın sebepleri üzerinde tartışılıyor.
Hindenburg’un yanışı, Titanik ile beraber 20. Yüzyılın iki büyük yolcu felaketinden biridir. Titanik’in batışı ile ilgili elimizde hemen hiçbir görüntü yokken Hindenburg felaketi ise kendi türünün ilk ve en etkili fotoğrafı olma özelliğini taşıyor.

HAYVAN HAKLARI HAKKINDA BİRKAÇ CÜMLE



Hayvan haklarından söz edildiğinde, günümüzde Dünyanın çeşitli ülkelerinde insan hakları ihlalleri yaşanırken hayvan haklarından söz etmenin doğru olmadığı eleştirisi ile karşılaşıyorsunuz.
Ben hayvan haklarının da insan hakları kadar önemli olduğunu düşünüyorum.
Herşeyden önce onlar kendilerini insanlar gibi sözcüklerle savunamıyorlar, insanlar gibi, haklarının ihlal edildiğini düşündüklerinde mahkemelere başvuramıyorlar. Oysa doğal dengenin korunmasında onlara bizden daha çok ihtiyaç var.

Okyanuslarda öldürülen balinalar sizi pek rahatsız etmeyebilir.  Kedilerin, köpeklerin, kuşların, orman hayvanlarının eziyet görmesine gözlerinizi yumabilirsiniz. Hayvanlara sadece faydacı bir gözle baksanız bile onların önemini daha iyi kavrarsınız. Einstein bir keresinde arıların yok edilmesi halinde Dünyamızda dört yıl içinde açlık başlayacağına işaret etmişti.  Sadece bu durum bile hayvan haklarının ne kadar önemli olduğunu anlatmaya yeter...

Salı, Mayıs 10

SARAH BERNHARD Gaspard-Félix Tournachon (Nadar)




1820 yılında Pariste doğdu.  Tıp eğitimi gördü ama okulu bitirmeden ayrıldı. Karikatüristlik yaptı. 1854 yılında bir stüdyo açarak fotoğrafçılığa başladı.  Fotoğraf tarihin ilk önemli portrecileri arasında adını sayabiliriz.
Nadar aynı zamanda fotoğraf tarihinde ilk hava fotoğrafı çeken kişidir. Fotoğraflarında ilk yapay ışık kullanan fotoğrafçı da odur.
Portrelerinde görünen kişilerin karakterlerini de yansıtmaya çalışmıştır. Döneminin Fransız entellektüellerini, sanatçılarını, yazarlarını fotoğraflayıp bir koleksiyon oluşturmuştur.
Şöhret basamaklarını yeni yeni çıkmaya başlamış olan Sarah Bernardh da bu seride fotoğraflanan kişilerden biridir.

Fotoğraf Nadar’ın Boulvard de Capucines deki atölyesinde  1864 yılında çekilmiştir.