İkinci dünya savaşından
hemen sonra Dessau, Almanya. Savaş nedeni ile evsiz kalmışların, politik suçlu
sayılmışların, köle işçilerin geçici olarak barındığı kampların birindeyiz.
Nazi kurbanlarından biri birdenbire aralarındaki eski bir Nazi muhbirini
tanıyor. Kendisi de bir direnişçi olan ve 1940 yılında kaçmayı başarıncaya
kadar benzer kamplarda kalan Henri
Cartier-Bresson orada mahkumların eve dönüşleri ile ilgili bir film
çekilmesine yardımcı oluyor. Tabii
Leica’sı da yanında ve Nazi terörünün sonunu ve özgürlüğü simgeleyen bu
fotoğrafı çekiyor.
Cartier-Bresson 1908
yılında varlıklı bir ailenin çocuğu olarak Fransa’da doğuyor. Sanat eğitimi
görüyor. İlk Leica fotoğraf makinesini satın aldıktan sonra zamanının yorulmak
bilmez bir tarihçisine dönüşüyor.
Hikayeyi anlatan tek
görüntülerin adamı o. Onun fotoğrafları olayın zirve yaptığı anda çekilmiş, birkaç
saniyede algılanan ve her zaman sizi hazırlıksız yakalayan kareler. “Anlamlı
An” (decisive moment) ekolünün başlatan
ve belki de en iyi temsil eden fotoğrafçı. Yirminci yüzyılın en önemli
tarihçilerinden biri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder